
Aslan Kocaman: Bok Kokulu Güzel Şehrim
neyi yaşadıysak o kadar dağıldık etrafa
bulmak istedik her seferinde
yanıldığımızda bir daha hurraa!!
hiç sıkılır mıyız bundan?
düşündük ara sıra yani mesai saatlerinden sonra
çünkü ayağımızda şakıdıkça prangalar
duyulmaz bir de gün ışığında keder
gecede çoğalır kediler trenler arabalar
şehir diyoruz ya adına, hela demiyoruz
çıkarken sifonu çekiyoruz, ellerimizi yıkıyoruz
havluları terletiyoruz, aynaya gülümsüyoruz
ötekileşiyoruz yine de demiyoruz
yağmurlar var bir de oyunbozan
ya da şemsiyeler
oysa binalar binalar binalar
ışıltılı kafeler, barlar, yalandan sohbetler
konaklıyoruz kanın kokusuna vızzzz!!!
ellerimizde şarj aletleri
dünyadan kopamayız
gözlerimizi kaçıran dünyadan
yeşildi evvela kırmızı
sarışın öfkelerle gülümsüyoruz
ne diyorduk, ha! buldum, köylüleri öldürüyorduk
üstüne kıyafetler, iğne iplik
durup düşünüyoruz, durup düşünüyoruz
bu da değil belki bir daha yeni bir şans daha
daha daha daha daha burayı böyle atla
beckett sayın beckett
ölmemek için kaç şans var daha
kaçında yenilmek avantaj kaçını kaçırırız bu yolla
paramız var çalışıyoruz emekçiyiz yok değiliz köle
diyemeyiz, adımıza lekeler süremeyiz
makyajlar deodorantlar
hepsinde çiçek çiçek kirliliğimiz
kıyafetlerde bulup ağzımıza diktiklerimiz
bunlardan birisi şimdiliğimiz
afrika hariç